Bale

Bale, Rönesans devrinde İtalyan saraylarından çıkmış, Catherine de Medici tarafından Fransa'ya getirilmiştir. Fransa’da XIV. Louis tarafından çok sevilmesinin etkisi ile geliştirilmiş ve bir çok temel hareket burada tanımlanarak bale terminolojisinin temelleri bu dilde atılmıştır. O günden bu yana tüm dünyaya yayılmış olan bir dans formu olmuştur.
Dansçının duruşu ve hareketi üzerinde kesin kuralları olması açısından tüm diğer dans formlarından farklıdır. Bu kurallardan en temel olanı, dansçının bacaklarının dizlerden dışadönük olmasını dikte eder. Dengeli bir duruş için bu temel kuraldır. Ayrıca bacakların daha hareketli olmasını ve birçok geçerli pozda güzel bir çizgi oluşmasını sağlar. Bu doğal bir duruş olmadığı için dansçılar çok dikkatli şekilde eğitilmeli ve sakatlıklardan sakınılmalıdır. Bale’de güzel bir çizgi sağlayabilmek için bale dansçısının bedenine her anlamda özen göstermesi çok önemlidir.
İzleyiciye yönelik olarak planlanan teatral bir dans formu olan bale, genellikle sabit bir perspektife yönelik olarak sahnelenir. Bale temsillerinde hikayelerin anlatıldığı, duyguların gösterildiği yada soyut çalışmalar olabilir.
Bale eğitimi almak yorucu, uzun ve sabır isteyen bir iştir. Ama ilk adımlarından itibaren bale eğitimi çocuklara hareketin neşesini verdiği gibi daha güçlü bir bedene sahip olmalarını sağlar. Bir heykeltraşın taşı yontarak bir sanat eserine dönüştürdüğü gibi, çocukların da özgüvenleri bu şekilde gelişir. Çocukların hayatları boyunca yitirmeyecekleri bir disiplin edinmeleri belki de bale eğitiminin en önemli artısıdır.
Derslerimiz temel eğitimden profesyonel düzeye kadar devam etmektedir. Eğitmenlerimiz, konularında tecrübeli tüm dünyadan davet edilen kişilerden oluşmaktadır. Farklı disiplinlerden olan eğitmenler saf klasik ders programlarından çağdaş eğitim metodlarına kadar değişen bir yelpazede derslerini yürütmektedirler.