Biz o dağın yamacında çatı katındaki o balkonda birlikte mi seyrettik yıldızları ?
Aynı rüyayı iki kişi birden görebilir ; aşktır bu Sen hafif sorhoş.İda Dağlarından kopup gelen rüzgar titretirken bedenlerimizi
sana sokulmaksıcaklığın sinenden fışkırıp hücrelerime motif motif nakşettiğim
o koku.Kokun
"yeryüzüne uzak yakındık yıldızlara
kanat çırpışların titrek esintisi
dalga dalga yayılırdı suskun geceye"
Beni özlediğinde kutup yıldızına bakben oradayım demiştin. Demiştin de kutup
yıldızını bulup gösteremedin onca yıldız arasından.
Ne çok yıldız vardı gökyüzündeher biri kutup yıldızı.
Kuzeyi gösteren.
Pusulası kırıksarhoş zamanı adımlarken çıplak ayaklarımız sokulmuşken karan-
lığın gözbebeğine yalnızlığımız ve yönsüzken gidişler ne çok yıldız var gökyüzün-
de;
Kuzeyi gösteren.
Sessizliği sadece kuş cıvıltılarının bozduğu zeytin yeşili sabahlarda uyanmanı
beklemek
Ne güzel bir bekleyişti.
Sesini kuş cıvıltıları ile yarıştırmakunutup gökyüzünün mavisini gözlerindeki mavi-
liğe dalmak.
Aynı rüyayı iki kişi birden görebilir ; aşktır bu.
Tanrıların avcunda iki küçük avuçiki kurban sunak taşında.
Ey Zeus
Bizim falımıza tanrıların fincanından bak !
EksiLen de siz eksiLten de.
Değer biçtiğim haLde değersizLeşen de…”[/center][/center]